16 Ağustos 2014 Cumartesi

Patlak Top

Topumu aldım ve dışarı çıktım. Yeni taşınmıştık bu mahalleye. Hiç arkadaşım yoktu, küçüklük yıllarım. Sokakta oynamaya başladım, diğer çocuklar yavaş yavaş geldi ve bana eşlik etmeye başladılar. Kalabalık olduk, mahallenin tüm çocukları geldi. Aralarından bazıları iyi niyetli değildi biliyorum, bazıları iyiydi ama biri çok özeldi. Hepimiz çocuktuk, çok önemsemedim. Yorulanlar kaldırım kenarına geçiyor ve sohbet ediyorlardı. Ben yorulmadan oynuyordum, yorulmuyordum çünkü sevdiğim arkadaşlarım vardı, yorulmuyordum çünkü o vardı. . .
Bir zaman sonra yorulup kenarda bekleyenler başka oyun oynamak istediler. Ancak biz halimizden memnunduk ve katılmak istemedik. Azalmıştık ama oyunumuzdan zevk alıyorduk. Çoğunluk gurup oyunumuzu bozdu, topumu aldı ve çivi ile topu patlattı.
Topu elime aldım,çok üzülmüştüm.  Kenara geçtim arkadaşlarımla, patlak kısmına bir kıymık yerleştirdim. Oynamaya devam ettik. Öğrendim ki bir çok çocuğun evde topu varmış ancak dışarı çıkarmazlarmış, toplarının patlamasını istemezlermiş. Bunu öğrenmemin ardından bir zaman sonra patlak topla oynamak istemedim. Oyunumuzu tekrar bozmalarından korktum.Topu elime aldım ve sokaktan uzaklaştım.Arkadaşlarım peşimden koştular, özellikle de o koştu ama yetişemediler,yetişemedi...
Mahallenin dışına çıkmıştım, annem duysa kızacaktı. Elimde topum, çayırda yanlız başıma oturdum gözlerim doldu, onu özledim. . .

Sonra biri geldi, sakallı.Yüzünde tebessüm yoktu önceleri korktum ancak yüzüne baktıkça tanıdık geldi,sesimi çıkarmadım. Beni görünce ne hissettiğimi anlamıştı, ama konuşmuyor gülmüyordu. Topu eline aldı,cebinden bıçağı çıkardı ve topu ikiye böldü. Yarısını benim başıma koydu, diğer yarısını ise kendi başına. Hafif tebessümü beni rahatlattı.  Bıçağı cebine koydu ve bana çikolata verdi. Sonra oradan uzaklaştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder