Topumu aldım ve dışarı çıktım. Yeni taşınmıştık bu
mahalleye. Hiç arkadaşım yoktu, küçüklük yıllarım. Sokakta oynamaya başladım,
diğer çocuklar yavaş yavaş geldi ve bana eşlik etmeye başladılar. Kalabalık
olduk, mahallenin tüm çocukları geldi. Aralarından bazıları iyi niyetli değildi
biliyorum, bazıları iyiydi ama biri çok özeldi. Hepimiz çocuktuk, çok
önemsemedim. Yorulanlar kaldırım kenarına geçiyor ve sohbet ediyorlardı. Ben
yorulmadan oynuyordum, yorulmuyordum çünkü sevdiğim arkadaşlarım vardı,
yorulmuyordum çünkü o vardı. . .
Bir zaman sonra yorulup kenarda bekleyenler başka oyun
oynamak istediler. Ancak biz halimizden memnunduk ve katılmak istemedik.
Azalmıştık ama oyunumuzdan zevk alıyorduk. Çoğunluk gurup oyunumuzu bozdu,
topumu aldı ve çivi ile topu patlattı.
Topu elime aldım,çok üzülmüştüm. Kenara geçtim arkadaşlarımla, patlak kısmına
bir kıymık yerleştirdim. Oynamaya devam ettik. Öğrendim ki bir çok çocuğun evde
topu varmış ancak dışarı çıkarmazlarmış, toplarının patlamasını istemezlermiş. Bunu
öğrenmemin ardından bir zaman sonra patlak topla oynamak istemedim. Oyunumuzu
tekrar bozmalarından korktum.Topu elime aldım ve sokaktan
uzaklaştım.Arkadaşlarım peşimden koştular, özellikle de o koştu ama
yetişemediler,yetişemedi...
Mahallenin dışına çıkmıştım, annem duysa kızacaktı. Elimde
topum, çayırda yanlız başıma oturdum gözlerim doldu, onu özledim. . .
Sonra biri geldi, sakallı.Yüzünde tebessüm yoktu önceleri
korktum ancak yüzüne baktıkça tanıdık geldi,sesimi çıkarmadım. Beni görünce ne
hissettiğimi anlamıştı, ama konuşmuyor gülmüyordu. Topu eline aldı,cebinden
bıçağı çıkardı ve topu ikiye böldü. Yarısını benim başıma koydu, diğer yarısını ise kendi başına. Hafif tebessümü beni rahatlattı. Bıçağı cebine koydu ve bana çikolata verdi.
Sonra oradan uzaklaştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder